Ülkemizde mezun olduktan sonra iş bulma sıkıntısı yaşayan bölümlerin başında belki de Gazetecilik bölümü meunları geliyor. Bu gruba Radyo TV Sinema'yı da dahil edebiliriz. İletişim Fakülteleri maalesef ki ülkemizde plansız bir şekilde açılmış ve açılmaya devam ediyor. Sektördeki dengesizlik bölüm mezunlarını zor durumda bırakıyor. Sıradan bir kişi hangi bölüm mezunu olursa bir gazetede iş bulabiliyor. İşin okulunu okuyan kişiler ise ya üç kuruşa çalıştırılıyor, ya da isyan edip bölümleriyle alaksız iş dallarına yöneliyor. Özel kurumları bir nebze olsun anlayabiliyoruz, bu kurumlar işlerine gelen kişileri çalıştırıyor. Aslında bu da çok yanlış bir durum. Örneğin doktor olmayan birisine amleyat yaptırmak ne kadar saçmaysa, Gazetecilik bölümü bitirmemiş birisini gazeteci yapmak da o kadar saçma ve tehlikeli bir durumdur. Unutulmamalı ki bir haberdeki en ufak yanlış facialara neden olabilir. Geçmişte bunun örneklerini gördük. İşin uzmanı olmayan kişiler, telafisi imkansız sonuçlara neden olabiliyorlar.
Bu konudaki belki de en büyük suçu TRT. Bildiğiniz gibi ülkemizde kamuyayıncılığı yapan TRT birçok kanal, radyo ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere çok büyük bir kurum. Ancak TRT memur alımlarında İletişim bölümü şartı aramıyor. Sıradan bir kişi TRT'de çalışma imkanını bulabiliyor. Bunu bir mantık temeline oturtmaya çalışan varsa, gelsin açıklasın. Devlet kurumu bunu yaparken özel sektöre hesap sorabilir miyiz ? Belli çıkarların işin içinde olduğu çok açık.
Geçen yıl Gazetecilik bölümü mezunlarına 20 - 25 kadar kadro açıldı. Yılda binlerce mezun veren bir bölüm için bu yeterli değil. Eğer ki sosyal devlet olmayı hedefliyorsak, devletin bu öğrencilerin elinden tutması gerekiyor.
İşin bir diğer can alıcı noktası ise yeni açılan İletişim Fakülteleri. Hali hazırda sürüyle sorun bulunurken yeni iletişim fakülteleri açmak ne işe yarayabilir ki ? Bunu anlamak daha da zor.
Bu konuda en büyük görev bölüm mezunlarına düşüyor. Birlik olunduğu takdirde başta TRT olmak üzere devlet kadrolarında iletişim fakültesi mezunları da yer bulabilir. Eğer ki ses çıkarılmazsa tepeden inme, tanıdık, akraba vs mesele devameder.
Bu konudaki belki de en büyük suçu TRT. Bildiğiniz gibi ülkemizde kamuyayıncılığı yapan TRT birçok kanal, radyo ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere çok büyük bir kurum. Ancak TRT memur alımlarında İletişim bölümü şartı aramıyor. Sıradan bir kişi TRT'de çalışma imkanını bulabiliyor. Bunu bir mantık temeline oturtmaya çalışan varsa, gelsin açıklasın. Devlet kurumu bunu yaparken özel sektöre hesap sorabilir miyiz ? Belli çıkarların işin içinde olduğu çok açık.
Geçen yıl Gazetecilik bölümü mezunlarına 20 - 25 kadar kadro açıldı. Yılda binlerce mezun veren bir bölüm için bu yeterli değil. Eğer ki sosyal devlet olmayı hedefliyorsak, devletin bu öğrencilerin elinden tutması gerekiyor.
İşin bir diğer can alıcı noktası ise yeni açılan İletişim Fakülteleri. Hali hazırda sürüyle sorun bulunurken yeni iletişim fakülteleri açmak ne işe yarayabilir ki ? Bunu anlamak daha da zor.
Bu konuda en büyük görev bölüm mezunlarına düşüyor. Birlik olunduğu takdirde başta TRT olmak üzere devlet kadrolarında iletişim fakültesi mezunları da yer bulabilir. Eğer ki ses çıkarılmazsa tepeden inme, tanıdık, akraba vs mesele devameder.
Yorumlar
Yorum Gönder